Sosyal Medya İçeriklerine "Şüphe" ile Yaklaşmak

Günümüzde her geçen gün kullanımı artmakta olan sosyal medya araçları, toplumdaki bireylere fikirlerini kamuoyu ile özgürce paylaşabilme imkanı sunmaktadır. Bu özgürlük çoğu zaman olumlu sonuçlar doğursa da, yanlış bilgiye dayanan fikirlerin kontrolsüzce yayılması bazen tek bir insanın, bazen bir kısım insanın, bezen de bütün bir toplumun hedef haline gelmesine neden olmaktadır.

Nitekim 19 Eylül 2019 tarihinde Adana’nın Seyhan ilçesinde çıkan bir cinsel istismar söylentisi, hiçbir kanıt yokken sosyal medya üzerinden Suriyelilerin üzerine yıkılmış, bunun üzerine bölge insanı olayın kızgınlığı ile Suriyelilerin evlerine, iş yerlerine ve araçlarına zarar vermiştir. Adana Valiliği olaydan bir gün sonra yaptığı açıklamada istismar olayını gerçekleştiren şahsın 37 ayrı suçtan kaydı bulunan ve hapishaneden izin alarak memleketine gelen 15 yaşındaki A.K isimli bir Türk Vatandaşının olduğunu belirtmiştir.

Gündemi Değiştiren Olaylarla İlgili Daha Çok Manipülasyon Yapılmakta
26 Eylül 2019’da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki İstanbul depreminde ise sosyal medyadan bir video kaydı paylaşılarak 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün zarar gördüğü iddia edilmiş, köprünün zarar görmediği tüm televizyonlardan yapılan canlı yayınlarla ispatlanmaya çalışılmıştı. Tüm bu açıklamalara rağmen sosyal medyadaki yanıltıcı görsellerin etkisi altında kalan çoğu kişi köprünün zarar gördüğüne inanmaya devam etmişti.

Herkesin Hata Yapabileceği İhtimalini Unutmayın
Bu olaylar sosyal medyanın “kontrolsüz” yanının oluşturduğu olumsuzluklardan birkaçı. Bu durumun bize anlatmak istediği sosyal medyada görülen içeriklere körü körüne bağlanmama gerçeğidir. Sosyal medya kullanıcıları genel olarak “çok sayıda RT yapılmış ya da beğeni almış” bir içeriğin “yanlış olamayacağı” kanısına kapılmaktadır. Oysa ki bir bilginin binlerce kişi tarafından beğenilmesi ya da paylaşılması onun doğru bilgi olmasını sağlayacak bir kriter değildir.

4 Ağustos 2020 tarihinde bir web sitesi tarafından hazırlanan ve aynı gün içerisinde bir Twitter hesabından bu haber kaynak gösterilerek paylaşılan içerikte “Suriyelilere ücretsiz araç muayenesi yapıldığı” iddia edilmişti. Kısa sürede 8 bin RT ve 15 bin beğeni alarak milyonlarca kişiye ulaşan iddianın uydurma olduğunun ortaya çıkması sonrası, iddiayı paylaşan Twitter kullanıcısı hesabından bir özür mesajı yayınladı. Fakat istemeden de olsa bu yanlış bilginin yayılması için yapılabilecek en büyük kötülüğü de yapmış oldu. Haberde kullanılan muayene raporu görselinin bir “Tekrar Muayenesine” ait olmasına ve bunun raporda açıkça belirtilmesine rağmen kimsenin dikkatini çekmemiş olması sosyal medyayı önyargılarımızla takip ettiğimizin de bir göstergesi.

Yanlışın Yayılmasına Destek Olmamak için Şüphe Duyun
Sosyal medya araçları eğlence, bilgi paylaşımı, haberleşme vb. gibi amaçlarla kullanılsa da, sosyal medya kullanıcılarını yönlendirmek, para kazanmak, takipçi kazanmak ya da siyasi güç elde etmek amacıyla da kullanılmaktadır. Doğru bilgiye ulaşmanın, samanlıkta iğne aramak kadar zor olduğu bu mecralardan beslenmek, yanlışların zamanla zihninize yerleşmesine ve artık bu yanlışları doğruymuş gibi hatırlamamıza sebep olacaktır. Sosyal medyada karşılaştığınız her türlü bilgiye “şüphe” ile yaklaşın ve kendinize güvenilir kaynaklar oluşturun. Bir bilgiyi en az iki farklı kaynaktan doğrulamaya çalışın. Takip ettiğiniz kişi ya da sayfaları zaman zaman kontrol edin, sürekli yanlış bilgi üreten sayfaları takipten çıkarın ve engelleyin.

İnsanları yanıltmak üzere içerik üretenler kendilerine inanacak kitleyi bulamadığında bu ısrarlarından vazgeçeceklerdir. Yanlış bilginin bu kadar popüler olması, alıcısının da çok fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Sosyal medya araçlarını bilinçli olarak kullanmanız sizi yanlış bilginin yayılmasına vereceğiniz destekten koruyacaktır.

Ahmet Selman ÖzdemirAhmet Selman ÖZDEMİR
Dijital Medya Sorumlusu
Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü mezunu olan Ahmet Selman Özdemir Mülteciler Derneğinde Dijital Medya Sorumlusu olarak çalışmaktadır.