Her Ramazan ve Kurban bayramında çokça gündeme gelen, geçici koruma altındaki Suriyelilerin “Bayramlaşma İzni” adıyla Suriye’nin belli bölgelerine gidebilmesi akıllara “madem bayram için gidebiliyorlar, o halde neden geri Türkiye’ye dönüyorlar?” sorusunu getiriyor. 1999 yılından kalan bir uygulama olan Bayramlaşma İzni ile ilgili bir yazı hazırladık.
Bayramlaşma İzni 1999 Yılından Beri Uygulanıyor
TBMM ve Fransız Hükumeti arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması nedeniyle Suriye sınırlarının belirlenmesinden sonra iki ülkedeki akrabalar birbirlerinden ayrılmak durumunda kalmıştı. 1999 tarihinde Şanlıurfa ve Haseke Valilikleri arasında imzalanan bir protokolle, her iki il sınırları içinde yaşayan akrabaların, idari mektupla sınırı geçerek birbirlerinin evlerinde bayramlaşmalarına izin verildi. 1999 yılına kadar insanlar tel örgülerin arkasından bayramlaşırken bu tarihten sonra 48 saat süreyle sınırın diğer tarafına geçme hakkı elde ettiler.
Şavaşın başladığı 2011 yılında Türkiye Suriye sınırı 3 yıl süreyle geçişlere kapatılmıştı.
Savaş Nedeniyle İzinlere Ara Verildi
İç savaşın başladığı 2011 yılında Suriye tarafında can güvenliğinin olmaması nedeniyle karşılıklı olarak bayramlaşma izni askıya alındı. İnsanlar bu süre boyunca tel örgüler arkasından bayramlaşmaya devam ettiler. 2014 yılından itibaren güvenli bölgelerin oluşturulması ve sınır güvenliğinin artırılması ile bayramlaşma izni bazı kısıtlamalarla yeniden başladı. İzin sadece sığınmacıları kapsayacak şekilde daraltıldı ve sadece Türkiye’den Suriye yönüne gidenlere müsaade edildi. Bayramlaşma İzni için Türk vatandaşlarının Suriye’ye geçişi ve Suriye’den Türkiye’ye geçişler yasaklandı.
Türk Alman Üniversitesi (TAU) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve TAU Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. M. Murat Erdoğan konuyla ilgili yaptığı açıklamada:
Suriyelilerin “bayram tatili” için Suriye’ye gitmelerine Türkiye özel olarak izin veriyor. Burada temel amaç sadece insani bir buluşma değil, Suriyelilerin ülkeleri ile bağlarının kopmamasıdır. Böylece gönüllü geri dönüş için zemin sıcak tutuluyor. Akrabalarını, arkadaşlarını, hemşerilerini, evlerini, bahçelerini hiç görme imkanına sahip olmayanlar çok daha kolay koparlar ve tam da o zaman Suriye’ye dönmek konusunda duygusal kopuş da yaşanır. Bu ziyaretler gönüllü geri dönüş politikasının bir parçası olarak okunmalıdır.
Doğu Guta’da yıkılan evler
Savaş Henüz Bitmedi, Bazı Bölgelerde Çatışmalar Bitti
Suriye’de savaş bitmedi, sadece bazı bölgelerde çatışmalar bitti. Türkiye’nin desteği ile oluşturulmuş güvenli bölgeler var fakat buralarda imkanlar kısıtlı. Türkiye’deki sığınmacıların tamamını taşıyabilecek seviyede barınma, gıda, ulaşım, eğitim ve sağlık imkanı yok. Güvenli bölgelerdeki nüfusu, Türkiye sınırının Suriyelilere kapatılmasından sonra bölgede kalanlar ile Suriye rejiminden ve terör tehdidinden kaçanlar oluşturuyor. Güvenli bölgelerin Türkiye’nin kontrolünde kalması yönünde başta Suriye rejimi olmak üzere uluslararası bir mutabakat da sağlanmış değil. Bu bölgelerin geleceği bölgedeki aktörlerin siyasi ve askeri gücüne bağlı olarak değişecek.
Afrin’de temiz su bulmaya çalışan insanlar – Şubat 2019
Duma’da bir hastane.
ElBab’da Bombalı Saldırı – Mart 2019
İdlib’de bir hava saldırısı