İstanbul’da Suç İşleyenin Hesabını, Sırf Aynı Dili Konuşuyor diye Ağrı’dakine mi Soracağız?

Çağdaş hukukun en önemli ilkelerinden biri suç ve cezanın şahsiliği ilkesidir. Bu ilke gereği kişi ancak kendisinin işlediği fiiller nedeniyle sorumlu tutulabilir, başkasının işlediği fillerden sorumlu tutulamaz.

Her gün gazete ve televizyonlarda suç işleyenlere yönelik birçok haberle karşılaşmaktayız. Eğer suç işleyenlerin diline, rengine, milletine, mesleğine ve memleketine bakarak bu özelliklere sahip olan diğer insanları suçlu kabul edeceksek herkesin birbirini suçlaması gerekir.

Bir memlekette bir cinayet işlendiğinde o memlekette yaşayan ya da memleketi orası olan herkese katil mi diyeceğiz?

Bir doktor hırsızlık yaptığında diğer bütün doktorları hırsızlıkla mı suçlayacağız?

İstanbul’da suç işleyen bir kişinin hesabını, sırf aynı dili konuşuyor diye Ağrı’daki bir başka kişiden mi soracağız?

Eğer bir suç işlenmişse bu sadece suçu işleyen şahsın sorumluluğundadır. Bu şahsın işlediği suçun hesabını da kendimiz değil devletin ilgili kurumları sormalıdır. Daha önce Adana ve Konya’da yaşanan dün de Ankara Altındağ’da yaşanan olayların yabancı düşmanlığına dönüşmemesi ve suçsuz insanların zarar görmemesi adına tüm insanlığı sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.