Kaygı Nasıl Bir Duygudur?
Kelime anlamı olarak kötü bir sonuç doğacak diye duyulan üzüntü, tasa anlamına gelen kaygı, yaşadığımız diğer duygular kadar doğal ve işlevseldir. Kaygı, evrimsel olarak sağlıklı olan ve beynimizin bizi tehlikede olduğumuz durumlarda uyarması ile ortaya çıkan bir duygudur. Örneğin, bir ayının/arabanın kendisine doğru yaklaştığını gören bir insanın beyni vücuduna o anda güvende olmadığına dair sinyaller vererek gerçekleşebilecek bir tehlikeye karşı insanın kaygılanıp kendini korumasını sağlar. Fakat kaygı, gerçekte bizi tehdit eden fiziksel bir durum olmadığı halde varmış gibi hissettiğimiz durumlarda işlevselliğini kaybeder. Olmayan bir tehlike karşısında savunmaya geçen vücutta kaygılandığımızı gösteren bazı tepkiler ortaya çıkar.
Kaygı Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Kaygılandığımızda vücudumuzda aşağıdaki belirtilerden biri veya birden fazlasıyla karşılaşabiliriz:
- Kalbin hızlı atması
- Hızlı nefes alıp vermek
- Titreme ve Terleme
- Bayılacakmış gibi olma hissi
- Kötü bir şey olacakmış hissi
- Uykuya dalmada güçlük
- Odaklanmada güçlük
- Mide ile ilgili problemler
Bu belirtiler ile ilk defa karşılaştığımızda panik olabilir, neler yapacağımız hakkında fikrimiz olmayabilir. Kaygılı hissettiğimiz anlarda kendimizi daha iyi hissetmek için yapabileceğimiz egzersizler bulunmaktadır.
Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri Nelerdir?
Nefes Egzersizi: Kaygıyı yönetebilmek ve belirtiler ortaya çıktığı andan itibaren kontrolü ele alabilmek için en temel ve önemli egzersiz, nefes almadır. Diyafram nefesi ile kendinizi sakinleştirebilir ve vücudunuzun kan akışını dengeleyebilirsiniz. Doğru nefes aldıkça ortaya çıkan hızlı nefes alma, kalp çarpıntısı vb. belirtiler yavaş yavaş normale dönecektir. Elinizin karnınızın üstüne koyarak nefes almalısınız. Burada temel hedef burnumuzdan nefes alırken, karnımızın şişmesi, ağızdan nefesi verirken ise karnımız içeri çekilmesidir. Bu, günlük aldığımız göğüs nefesinden farklıdır. Burada nefes alıp verirken nefesin vücudumuza giriş ve çıkışına dikkat kesilmek önemlidir.
Gevşeme Egzersizleri: Sistematik bir şekilde bedendeki gerilimden kurtulmaya yardımcı olan tekniklerden biri de gevşeme egzersizleridir. Baskı ve gerginlik hissettiğimiz vücut bölgesindeki kaslarımızı önce fark edip, sonra sıkıp kademeli olarak gevşeterek rahatlama sağlanır. Gevşeme egzersizleri günde en az 15 dakika yapılarak fayda sağlanabilecek bir yoldur. Egzersiz sırasında gözlerinizi kapatarak vücudunuzun rahatlamış olduğu hissini hayal ederek de egzersizi zenginleştirmiş olursunuz. Bu egzersizler kaygının azalmasına yardımcı olurken odaklanma, öğrenme, dikkat, düşünceyi organize etme gibi süreçlerin desteklenmesine de katkı sağlar.
Güvenli Yer Egzersizi: Bu teknik; koklama, görme, dokunma, duyma duyumlarının çalıştırıldığı, tüm gerginliklerden uzak olunduğu bir ortamının zihinde canlandırılmasına dayalıdır. Sessiz bir yerde gözlerinizi kapatıp kendinizi rahat ve güvende hissettiğiniz bir yer hayal edin. Bu yer daha önceden gördüğünüz ya da ilk defa zihninizde canlandırdığınız bir yer olabilir. Bu egzersizde hayal ettiğiniz yerdeki nesneleri, renkleri, kişileri, kokuları ve sesleri fark etmeye çalışmak önemlidir. Güvenli yerinizi hayalinizde tüm ayrıntıları ile canlandırdıktan sonra kaygılı hissettiğiniz anlarda o yeri hayal edip fiziksel ve zihinsel bir gevşeme sağlayabilirsiniz.
Psikolog | Sinem Pala