Sosyal uyum çalışmaları kapsamında her ay farklı bir okulda yürütülmekte olan Göçmen Sohbetler projesi bu ay İTO Şehit Er Dursun Sivaz İlkokulu’na konuk oldu. Üç haftalık oturumlar dahilinde mülteci ve yerel halktan kadın katılımcılarımızla ‘göçmen, ebeveyn ve birey odağında kadın’ temaları üzerine bir araya gelmekte olduğumuz Göçmen Sohbetler projesinin ikinci oturumu kapsamında pozitif ebeveynlik ve akran zorbalığı üzerine konuşma fırsatı bulduk.
Çatışma Durumlarını Azaltmayı Hedefliyoruz
Sosyal uyum çalışmalarında karşılıklı ön yargıları yıkmaya ve çatışma durumlarını azaltmaya katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmalarında farkındalığı arttırmaya yönelik güncel içeriklere de yer vermekteyiz. Bu ay konuk olduğumuz okulda ise katılımcılarımızla belirtilen kapsamda hem çocukları için birer hediye hazırladık hem de onların gelişimlerini desteklemeye yönelik ebeveynlerimizle sohbet ettik.
Sık Rastlanan Bir Problem Alanı Olarak Akran Zorbalığı
Bilindiği üzere her gün binlerce çocuk, okulda veya sokakta arkadaşları tarafından zorbalığa maruz bırakılmakta ve bu nedenle de okuldan uzaklaşabilmektedir. Özellikle Suriyeli sığınmacı çocukların yaşadıkları dil problemi, yaşadıkları çevre ve kendi kültürleri arasındaki çatışmalar, aile içi faktörler ve yaşam koşulları hem zorbalığa maruz kalmalarına sebebiyet vermekte hem de zorbalığı bir araç olarak kullanmalarına yol açabilmektedir. Zorbalığa maruz kalmak çocukların okullarında devamsızlık yapmalarına, eğitimlerini yarıda bırakmalarına ya da okul ortamında tedirgin hissederek öğrenme ortamından uzaklaşmalarına ve iletişimden kaçınarak sosyal çevre ile bağlarını koparmasına sebebiyet vermektedir. Bunun önlenmesinin temelinde ise okuldaki tüm paydaşların zorbalık ve zorbalığın önlenmesine ilişkin düzenli eğitimler ve çalışmalara katılması yatmaktadır.
Peki Ebeveynler Olarak Neler Yapabiliriz?
Çocukların bireysel, sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemek ve böylelikle sosyal yaşamdaki aidiyetlerini pekiştirmek üzere ebeveynlere büyük rol düşmektedir. Çocuklar somut yaşantılarla öğrenme ve davranışı pekiştirme eğilimindedir. Bu sebeple ebeveynlerini model alarak ya da oynadıkları oyunlarda kurdukları senaryolarla davranış geliştirir ve bunu toplumsal yaşamında yansıtır. Çocuğun doğru iletişim kanalları ile akranlarıyla etkileşime geçmesi ise onun sosyal çevresini ve dolayısıyla toplumsal yapıyı olumlu yönde etkileyecektir. Bu döngünün önemine inanarak gerçekleştirdiğimiz sohbetimizde ebeveynlerimiz ile zorbalık nedir, zorbalığı önleme yolları nelerdir ve zorbalıkla karşılaştığında çocuklar kimlere danışabilir gibi konuları tartıştık. Ebeveynlerimiz tartışmalarını gerçekleştirirken çocukları için birer küçük hediye hazırlama fırsatı da buldu. Böylelikle hem ebeveyn çocuk ilişkisini nasıl geliştirebiliriz hem de çocukların sosyal yaşantılarının olumlu yönde gelişmesini desteklemek üzere ebeveynler olarak ne yapabiliriz karşılıklı fikir alış verişinde bulunma imkânı bulduk.
Çalışmalarımız Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım ve (GIZ) GmbH desteğiyle devam etmektedir.