Akran zorbalığı, benzer yaş ve düzeydeki kişilerin arasında geçen, zarar verici ya da rahatsız edici davranışların devam etmesidir. Zorbalık yapan kişi diğerine göre daha güçlü konumdadır.
Akran zorbalığı;
- Fiziksel zorbalık(vurmak, tekme atmak, tırmalamak vb.)
- Sözel zorbalık (isim takmak, alay etmek, söylenti çıkarmak vb.)
- Sosyal zorbalık(dışlama, görmezden gelme vb.)
- Siber zorbalık (internet/mesaj yolu ile dedikodu yaymak vb.) olarak sıklıkla karşılaşılan bir durum haline gelmiştir.
Acaba Çocuğunuz Akran Zorbalığına Uğruyor mu?
Çocuğunuzun akran zorbalığına ya da akran baskısına maruz kalıp kalmadığından şüphelenmek için aşağıdaki maddeleri kontrol edebilirsiniz:
- Eşyalarının bazıları kayboluyorsa,
- Yırtılmış, hasarlı kıyafet, kitap veya diğer eşyalarla eve geliyorsa,
- Vücudunda açıklanamayan kesikler, morluklar ve çizikler varsa,
- Okula gitmekten ya da arkadaşlarıyla ortak aktivitelere katılmaktan çekiniyorsa,
- Derslere olan ilgisi birden düştüyse,
- Okuldan döndüğünde üzgün, huysuz, aşırı yorgun ve endişeleri ise,
- Baş ağrısı, mide bulantısı veya diğer fiziksel rahatsızlıklardan sıklıkla şikayetçi olmaya başladıysa,
- İştahında belirgin değişiklikler gözlüyorsanız,
- Uykuya dalmada ve sürdürmede zorlanıyorsa, kabus görmeye başladıysa
Çocuğunuz size zorbalığa maruz kaldığını anlatırken:
Çocuğunuzun akran zorbalığı konusundaki geri bildirimini dinlerken aşağıdakilere dikkat ediniz:
- Sizinle konuşurken, tüm dikkatinizle orada olun ve dinleyin. Televizyon ve cep telefonunuzu kapatın.
- Çocuğunuz anlatmaya başladığında hemen çözüm yolları bulmaya çalışmayın, başınızdan geçen benzer yaşantıları hemen anlatmayın. Bırakın o anlatsın.
- Çocuğunuzun gerçekten sizinle konuşması için yargılayıcı olmayın. “Böyle bir şeyin olmasına nasıl izin verirsin? Bize neden söylemedin?” gibi yargılayıcı sözlerden kaçının.
- Çocuğunuzun söylediklerine güvenin. “Acaba sende bir şeyler yaptın mı?” yerine “Sonra neler oldu?” gibi cümlelerle konuşmaya devam edebilirsiniz. “Neden?”, “Niçin?” soruları ile bilgi almaya çalışmanız çocuğunuzu suçlu hissettirebilir.
- Tüm olanları anlattığında, çözümleri birlikte tartışın. Onların çözümün bir parçası gibi hissetmelerini sağlayın.
- Bu konuyu sizinle paylaştığı için teşekkür edin! Bu durumla baş etmeye çalıştığı için onunla gurur duyduğunuzu söyleyin. Sevginizi göstermeyi ihmal etmeyin.
- Birlikte özel konuşma zamanları belirleyin. Takvim ve saat konusunda sözleşin.
- Söz verdiğiniz her şeyi takip edin.
Çocuğunuzun zorbalığa maruz kaldığını fakat size anlatamadığını düşünüyorsanız:
Üçüncü bir kişiden bahsederek konuşmayı başlatabilirsiniz. “Bugün bir çocuğun zorbalığa uğradığını duydum. En iyi arkadaş olsa bile kimsenin kabadayılık yapmaya hakkı olduğunu düşünmüyorum. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?” gibi cümleler işe yarayabilir. Her zorbalık olayı farklıdır ve ele alınış biçimi de değişmekle birlikte çoğu vakaya uygulanacak bazı temel adımlar vardır. Önce çocuğunuzla olayı ve detayları sakin bir şekilde konuşun. Bu muhtemelen bir kere olmuş bir olay değildir. Tüm ayrıntıları (Nasıl başladı? Nerede oldu? Ne zaman oldu? Kimler şahit oldu? v.b) ve duyguları yazın. Çocuklar vakitlerinin çoğunu okulda geçirdikleri için zorbalığa sıklıkla orada maruz kalıyorlar. Okul ile görüşürken yazdığınız bilgilere ihtiyacınız olabilir.
Öğretmen veya okul rehberlik servisi ile iletişime geçin. Çoğu insanın, öğretmen olmasına rağmen, zorbalıkla mücadele konusunda eğitimi olmadığını göreceksiniz. Bilmiyor olmaları öğretmenlerin hatası değil. Bu çok karışık bir konudur. Olayı onlara anlatın ve çabucak çözümlemeye verdiğiniz önemi vurgulayın; ancak onlara araştırma yapmak ve size yanıt vermek için zaman tanıyın. Sakin olmakla birlikte, öğretmene sonraki adımı mutlaka sorun. Çocuğunuzun her geçen gün zarar görebileceğinden ötürü bunun önemli olabileceğini vurgulayın.
Sorunu çözmek için zorbalık yapan ve zorbalığa maruz kalan çocukları bir araya getirip uzlaşmaları için zorlamak uygun değildir. Bu yöntemin işe yaramadığı bilinmektedir. Rehberlik servisinin, konuyu okul yönetimine aktardığından emin olun.
Psikolog Duygu Şahutoğulları