“Herkes, kendi evinde başlamalı ayrımcılık ve nefretle mücadele etmeye. Çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi barışçıl ve ön yargısız yetiştirmeliyiz.”
Dünya Mülteciler Günü kapsamında Sosyal Uyum atölyelerine katılan göçmen ve yerel halktan kadınların katılımı ile Nadine Labaki’nin “Peki Şimdi Nereye” filmi izledik. Filmde farklı inançlara sahip insanların bir arada yaşadığı bir köyde erkekler arası kanlı eylemleri sonlandırmak için kadınların giriştiği türlü mücadeleler anlatılıyor.
Filmi izleyen kadınlar, birlikte yaşamanın mümkün olduğunu oluşturulan ayrımcılık ve nefret vurgusunun sona ermesi temennisinde bulundu, film hakkında yapılan değerlendirmelerin ardından “Mülteci”, “Mülteci Olmak” “Benim Hikayem” konu başlıklarının konuştuğumuz bir oturum gerçekleştirdik. Programda söz alan katılımcılarımız izlenimlerini şu sözlerle paylaştılar;
“Herkes, kendi evinde başlamalı ayrımcılık ve nefretle mücadele etmeye. Çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi barışçıl ve ön yargısız yetiştirmeliyiz.”
“Filmi izlediğimde en etkilendiğim nokta çıkan çatışmalara rağmen kadınların sağduyulu olması ve çözüm bulmaya çalışmasıydı. Biz kadınların çok güçlü olduğunu düşündüm. Aslında birlikte yaşamın mümkün olduğunu birbirimizin farklılıklarına saygı duymamız gerektiğini düşünüyorum.”
“Ben de bir mülteci olarak zaman zaman ayrımcılığa uğradım. Bu filmdeki gibi benim de zorlandığım ve zaman zaman ayrımcılıkla mücadele ettiğim zamanlar oldu. Bana destek veren ve yanımda olan Türk komşularımı her zaman çok seviyorum.”
“Mültecilik kavramı yazıya yada söze kolay kolay dökülemeyecek bir kavram. Dünya üzerinde kimse mülteci olmak istemez. Ben şuan bir mülteciyim evimden, ailemden uzaktayım.”
“Biz yıllar önce memleketimizden göçüp geldik İstanbul’a kendi memleketimde şehir değiştirirken bile zorlanırdım. Yıllarca adapte olmaya çalıştım. Şimdi bir mülteciyi düşünüyorum ve empati kuruyorum her ne kadar onun hayatı benden daha zor olsa da.”