Mülteciler Derneği olarak Türkiyeli ve Mülteci çocukları bir araya getiren birçok sosyal uyum faaliyeti gerçekleştiriyoruz.
Bu faaliyetler; sanat atölyeleri, spor faaliyetleri, eğlence parkı ve müze ziyaretleri, piknikler, partiler, tiyatro ve sinema gösterimleri şeklinde çeşitlilik göstermektedir. Tüm bu faaliyetleri gerçekleştirirken hedeflediğimiz temel nokta; Türkiyeli ve Mülteci çocukların ortak bir alanı paylaşarak iletişime geçmelerini ve sosyal ilişkilerini güçlendirmeyi sağlamaktır. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz çalışmaların çocuklar üzerindeki etkisini ölçmek ve bu faaliyetlerin sosyal uyuma katkısını değerlendirmek adına alanında ilgili psikolog ve danışman kişiler ile ortak bir çalışma gerçekleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz bu faaliyetlerin çocukların sosyal uyumu üzerine etkisini incelemek ve gelecekteki faaliyetlerimizi iyileştirmek adına Klinik Psikolog Önay Çolakoğlu ve Rehberlik ve Psikolojik Danışman Merve Arslan ile bir görüşme gerçekleştirdik.
Sosyal uyumu sağlamaya yönelik çalışmalarda çocuklara karşı temel yaklaşım nasıl olmalıdır ?
Yapılması planlanan çalışmaların çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik olması, planlanan etkinliklerde onların da fikirlerinin alınması sürecin daha verimli geçmesini sağlayacaktır. Faaliyetleri gerçekleştiren kişilerin çocukları önceden tanıması ya da aktivite öncesinde tanışılması, çocukların birbirleriyle tanıştırılması ve ısınma çalışmalarının yapılması bir diğer önemli nokta olabilir. Çocuklara süreçle ilgili bilgi verilmesi, baştan sona neler yapılacağının aktarılması da faydalı olacaktır.
Etkinlerde birbirini hiç tanımayan ya da çok fazla iletişim halinde olmayan Türkiyeli ve Mülteci çocukları bir araya getirmek gerçekten sosyal uyumu sağlamak adına doğru bir yöntem midir ?
Çocuklarla yapılan etkinliklerin tek seferlik atölyeler olması yerine, birden fazla kez birbirleriyle temas kurabilecekleri ve birbirlerini tanıyabilecekleri şekilde olmasının daha uygun olacağını düşünmekteyim. Ancak bu şekilde birbirleriyle ilgili gerçekten bilgi ve deneyim sahibi olabilirler. Bunun dışında tek seferlik çalışmaların bir tanışıklık sağlamakla beraber tam anlamayla istenen etkiyi sağlayabileceğinden emin değilim.
Bir arada yapılması planlanan etkinliklerin öncesinde de ailelerin ve çocukların bu konuda bilgilendirilmesi ve varsa soru işaretlerinin giderilmesi de faydalı olabilir.
Türkiyeli ve Suriyeli çocuklardan oluşan karma gruplar ile sosyal uyumu sağlamaya yönelik olarak oluşturulan ve drama ve sanat yöntemi ile hem farklılıklara saygı duyma, arkadaşlık ilişkilerini geliştirme hem de kendilerini ifade edebilecekleri güvenli bir alan oluşturma amacı güdülen atölyelerden oldukça olumlu dönütler alındığı gözlemlenmiştir.
Mülteci çocuklar ile çalışırken bu gruba Türkiyeli çocukları dahil edilmeli mi yoksa sadece Mülteci çocuklar ile bir etkinlik gerçekleştirmek mi tercih edilmelidir ?
Sosyal uyumdan söz edebilmek için bana kalırsa bir arada olmaları gerekmekte, ancak gerçekten gördüğümüz, temas kurabildiğimiz birini duyabilir ve anlayabiliriz. Etkinliğin türüne göre iki kişilik ya da küçük gruplar halinde yapılacak aktivitelerde de yine grubu kaynaştırmak ve homojen dağıtmak etkili olabilir.
Gerçekleştirilen aktiviteler sırasında mülteci çocuklarda gözlenen travmatik davranışlar sonucu neler yapılabilir?
Burada mülteci, çocuk veya yetişkin ayrımı yapmadan ve aslında bir genelleme de yapmadan kişinin o anki ihtiyacını dinlemek ve soluklanması için bir alan yaratmak, güvende olduğunu hissettirmek ve söylemek ve tüm bunları bir doğallıkta, akışta yapıyor olmak iyi gelecektir. Ardından gerekli uzman kişilere bilgilendirme ve çocuğun takibi yapılabilir.
Akran zorbalığı ve ötekileştirmeye maruz kalan çocuklar ile ne gibi aktiviteler yapılabilir?
Yapılan pek çok araştırma fiziksel aktivitelerin çocukların bilişsel ve duygusal gelişimleri konusunda oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Arizona State Üniversite’sinde 4-18 yaş aralığındaki çocuklarla yapılan 44 farklı araştırmanın tamamını derleyen bir araştırmada görülmüştür ki; fiziksel aktivitenin türü ve içeriğinden bağımsız, fiziksel aktiviteye katılımın kendisi bilişsel becerileri pozitif etkilemektedir. (Alıntı: Doç.Dr. Bilge Selçuk “Akademik Başarı İçin Ödev Değil, Spor Yapsın” Hürriyet 03.07.2016). Bu ve benzeri pek çok çalışma (mümkünse doğada yapılan) pek çok fiziksel aktivitenin çocukların duygusal ve bilişsel gelişimlerini artırmada önemli ve etkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Sizin bu alanda bizler ile paylaşabileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Tüm bu konuştuklarımızın belki bir özeti niteliğinde; çocuklarla yapılması planlanan aktivitelerde fikirlerini alıyor olmak ve ihtiyaçlarının onlarca tanımlanmasına izin veriyor olmak; çocukları ve ailelerini bilgilendiriyor olmak ve açık olmak, soru işaretleri gideriyor olmak, birbirlerinden farklı olmadıklarını görebilmeleri için birlikteliğin (yapılabiliyorsa devam eden bir seri halinde) sağlanabilmesi ve doğa temelli spor aktivitelere yer vermenin önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum.